Editörümüz Gürbüz'ün ilk duruşması görüldü
ETHA'da yayınlanan haberleri gerekçe yapılarak 3 Mayıs günü tutuklanan ve 5,5 ay tutsak edilen editörümüz Nadiye Gürbüz'ün tutuksuz yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada savunma yapan Gürbüz, sosyalist bir gazeteci olduğunu söyledi, Atılım gazetesi ve ETHA'da çalışmasının örgüt üyeliğiyle ilişkilendirilmesinin abes olduğunu belirterek, beraatını istedi. Duruşma şubat ayına ertelendi.
Ajansımız editörü Nadiye Gürbüz'ün, 30 Nisan günü gözaltına alınarak tutuklandığı davanın ilk duruşması bugün görüldü.
3 Mayıs'ta tutuklandıktan sonra 12 Ekim günü tensiple tahliye edilen Gürbüz'ün yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'nde 25. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Gürbüz savunmasında, Etkin Haber Ajansı ve Atılım gazetesinde çalıştığını söyledi. 1997 yılından bu yana sosyalist bir gazeteci olarak çok sayıda gazete, haber ajansı ve radyoda çalıştığını belirten Gürbüz, iddianamede ETHA ve Atılım gazetesinde çalışıyor olmasının örgüt üyeliğine delil olarak gösterilmesine tepki gösterdi.
Gürbüz, "İddianamede ETHA ve Atılım gazetesinde çalıştığım için örgüt üyesi ve Merkez Komitesi ile ilişkili olabileceğim söyleniyor. Herhangi bir somut delile dayanmayan bu iddia, örgüt hiyerarşisine de aykırıdır. Ayrıca savcılık, bu iddiasını somut bir delile dayandırmadığı için 'olabileceği' şeklinde bir tanım yapmıştır. Ben sosyalist bir gazeteciyim, ETHA ve Atılım gazetesinde çalıştığım herkes tarafından bilinmektedir. Bu gizli saklı bir şey değildir. Yaptığım haberler ve yazılarımla da sabittir. Burada sosyalist gazetecilik faaliyetim yargılanmak isteniyor" dedi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleriyle birlikte gözaltına alınarak tutuklandığını hatırlatan Gürbüz, kendisiyle ilgili suçlama konusu yapılmayan fakat dosyaları ayrılan ESP ve SGDF üyeleriyle ilgili suçlama konusu haline getirilmek istenen Zeki Gürbüz ve Özgür Namoğlu'nun taziyesi ve anmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
Zeki Gürbüz'ün eşi, Özgür Namoğlu'nun ise yeğeni olduğunu belirten Gürbüz, ESP Parti Meclisi üyesi olduğunu, taziyelerini sunmak isteyen insanları ESP'nin İstanbul'daki Eşbaşkanlar İrtibat Bürosu'nda ağırladıklarını kaydetti. "Bu insanlar acımızı paylaşmak, dayanışmak için yanımızda oldular. Bir taziyeyi, anmayı suçlama konusu yaparak insanların tutuklanması, cezalandırılmak istenmesi kabul edilebilir değildir" diyen Gürbüz, mahkeme heyetinin savcılık iddianamesi kendilerine sunulduğunda, iddiaların herhangi bir delile dayanmadığını görerek 5 buçuk ay süren tutukluluklarını duruşmayı beklemeden doğru bir karar vererek sonlandırdığını hatırlattı.
Mahkeme heyetinden aynı tutumu sürdürmesini beklediğini kaydeden Gürbüz, haftada bir gün imza ve yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını ve beraat kararı verilmesini istedi.
İmza atılması yönündeki adli kontrol kararını kaldıran mahkeme heyeti duruşmayı 27 Şubat günü saat 10.11'e erteledi.